ŞEHİT YAKINLARININ İSTİHDAM HAKKI AVUKATI

ŞEHİT YAKINLARININ İSTİHDAM HAKKI

Şehit yakınlarının istihdam hakkı, belirli şartları sağlayan şehit yakınlarının çeşitli kurum ve kuruluşlarda istihdam edilmeleri için verilen haktır. Şehit yakınlarının istihdam hakkı, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu (TMK) Ek madde 1’de düzenlenmiştir. Şehit yakınlarının istihdam hakkı kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarına, kamu iktisadi teşebbüslerine ve bağlı ortaklıklarına, il özel idarelerine, belediyeler ve bağlı kuruluşlarına, özel kanunla kurulan diğer her türlü kamu kurum ve kuruluşlarına şehit yakınlarını atama zorunluluğu getirilmiştir. Şehit yakınlarının istihdam hakkı çerçevesinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (Bakanlık) tarafından hak sahibi olduğu belirlenerek Devlet Personel Başkanlığına bildirilen ve Başkanlık tarafından kura sonucu atama teklifi yapılanlar, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi memur kadroları ile sözleşmeli personel pozisyonlarına ve sürekli işçi kadrolarına atanırlar.

ŞEHİT YAKINLARININ İŞE GİRMEK İÇİN SINAVA GİRMESİ GEREKİR Mİ?

TMK Ek madde 1’de, atanacak kişilerin, atamalarının yapılacağı kadro veya pozisyonlar için sınavlara ilişkin hükümler hariç olmak üzere ilgili mevzuatta öngörülen nitelik ve şartları taşımalarının zorunlu olduğu düzenlenmiştir. Buradan, şehit yakınlarının istihdam hakkı açısından sınav şartının bulunmadığı sonucu çıkmaktadır. Dolayısıyla şehit yakınları diğer şartları sağlamaları durumunda sınava girmeden kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilebilirler.

ŞEHİT YAKINLARI HANGİ DURUMLARDA İŞE GİREMEZLER?

TMK Ek madde 1’de şehit yakınlarının istihdam hakkı tanınmayan kişilere de yer verilmiştir. İstihdam hakkından faydalanamayacak kişiler, bir başkasının bakımına muhtaç olacak derecede engelli olanlar, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu ilgili valilerce tespit edilenler, TMK Ek madde 1/1’de sayılan kurumlarda görev yapanlar ve istihdam hakkını sağlayan olayın meydana geldiği tarihten sonra söz konusu kurum ve kuruluşlarında görev yapmakta iken bu görevinden ayrılmış olanlardır. Dolayısıyla bu kişiler diğer şartları sağlasalar da şehit yakınlarının istihdam hakkı kapsamında işe giremezler.

ŞEHİT YAKINLARININ İŞE GİRMESİNDE EĞİTİMİN ÖNEMİ VAR MIDIR?

Şehit yakınların eğitim düzeyi, şehit yakınlarının istihdam hakkı bakımından etkili olmaz, ancak işe alınacak kadro ve pozisyonu etkiler. Nitekim hak sahiplerinden, ilköğretim, ortaokul, ilkokul mezunu olanlar hizmetli unvanlı kadro ve pozisyonlara, ortaöğretim ve yükseköğretim mezunu olanlar atama teklifinin yapıldığı tarihte öğrenim durumları itibarıyla ihraz ettikleri unvanın 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki cetvellerde yer alması koşuluyla ihraz etmiş bulundukları unvanlara, bunların dışında kalan ortaöğretim ve yükseköğretim mezunları ise memur unvanlı kadro ve pozisyonlara atanırlar. Atama teklifleri ise Devlet Personel Başkanlığı tarafından yapılır.

ŞEHİT YAKINLARINDAN ATANACAK HAK SAHİPLERİNİN TESPİTİ

TMK Ek md. 1’in son fıkrasında, şehit yakınlarının istihdam hakkı açısından düzenlenen bu maddenin uygulanmasında takip edilecek usul ve esaslar ile diğer hususların Cumhurbaşkanı tarafından yürürlüğe konulan yönetmelikle belirleneceği ifade edilmiş ve Terörle Mücadele Kanunu Kapsamında Kamu Kurum ve Kuruluşlarında İstihdam Edilecekler Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik) yayımlanmıştır. İlgili yönetmelikte, şehit yakınlarının istihdam hakkı için başvuru, hak sahiplerinin tespiti, ihtilafların giderilmesi, hak sahipleri tespit komisyonu, kadro ve pozisyonlara ilişkin hususlar, atama ve göreve başlama ve kura usulü ile atama ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.

ŞEHİT YAKINLARININ İSTİHDAM HAKKI KAPSAMINDA ATAMA SÜRECİ

Şehit yakınlarının istihdam hakkı kapsamında başvuranlar arasından hak sahibi olanlar Bakanlık tarafından tespit edilerek, liste hâlinde Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Hak sahiplerinin kamu kurum ve kuruluşlarına atama teklifleri Devlet Personel Başkanlığı tarafından kura usulü ile yapılır. Kamu kurum ve kuruluşlarına kura sonucu yapılacak atamalarda atama teklifinin yapılması ile atama teklifi yapılan kamu kurum ve kuruluşlarına kadro ve pozisyonlar ihdas, tahsis ve vize edilmiş ve ilgili cetvel ve bölümlere eklenmiş sayılır.

ŞEHİT YAKINLARINDAN HANGİSİNİN ATANACAĞI NASIL BELİRLENİR?

Yönetmeliğin hak sahibi tespit komisyonu başlıklı 6. maddesinde, illerde çeşitli kamu görevlilerinden oluşan hak sahibi tespit komisyonunun kurulacağı ve bu kurulun görevleri düzenlenmiştir. Hak sahibi tespit komisyonunun görevlerinden biri de başvuru sahiplerinin şehit yakınlarının istihdam hakkı sahibi olup olmadığının tespit edilmesi olarak belirlenmiştir. Komisyon, başvuruya esas konunun Kanun kapsamına girmediğini veya girse bile başvuru sahibinin istihdam hakkı sahibi olmadığını tespit ederse, aile ve sosyal politikalar il müdürlüğü tarafından ilgililere gerekçeleri ile yazılı bilgi verilir. Ancak bu yetkinin hak sahibi tespit komisyonu tarafından kullanılmaması veya komisyon üyelerinin eksik olduğu toplantıda kullanılması durumunda yetki yönünden hukuka aykırılık oluşur. Bu durumda Şehit Yakınları Avukatı tarafından açılacak davada söz konusu hatalı işlemin iptali talep edilebilir.

“Dava dosyasının incelenmesinden; davacının K1’ın kardeşi olduğu, K1’ın ise 27.07.1983 tarihinde askeri görevini yerine getirmekte iken hayatını kaybetmesi üzerine hakkında terhis belgesi düzenlendiği, bu çizelgede 26.07.1983 tarihinde trafik kazası sonucunda şehit olduğunun belirtildiği, davacı tarafından 15.10.2014 tarihinde yapılan başvuru ile şehit olan kardeşi nedeniyle 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun Ek 1. maddesi uyarınca istihdam edilmesi istemiyle başvuruda bulunduğu, bu başvurunun il müdür vekilince imzalanan 21.10.2014 tarih ve 10628 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü işlemiyle Kanun kapsamında olmadığı gerekçesiyle reddedilmesi üzerine anılan işlemin iptali istemiyle istinaf başvurusuna konu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, 3713 sayılı Kanun’un Ek 1.maddesi kapsamında yer alan ve terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle yaralanan veya hayatını kaybedenlerin kendileri veya yakınlarının aynı madde kapsamında kamuda istihdam olanağından yararlandırılmaları istemiyle yapacakları başvuru üzerine, Valilikler nezdinde oluşturulan hak sahibi tespit komisyonlarının, başvuruya esas konunun Kanun kapsamında olup olmadığını tespit ederek buna ilişkin durum belgesi düzenlemek ve durum belgesi ile Kanun kapsamına girdiği tespit edilen başvuru dosyalarındaki başvuru sahiplerinin istihdam hakkı sahibi olup olmadığını tespit ederek istihdam hak sahipliği belgesi düzenlemekle görevli olduğu anlaşılmakta olup, söz konusu komisyonların başvuru sahibinden ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından başvuru konusu ile ilgili her türlü bilgi ve belgeyi temin etme yetkisinin bulunduğu açıktır.

Kamu hukukunda bir makama verilen yetkinin, aksine bir hüküm bulunmadıkça o makam tarafından kullanılacağı tartışmasızdır.

3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun Ek 1. maddesi uyarınca istihdam talep başvuruları üzerine, başvuruya esas konunun Kanun kapsamına girip girmediği veya girse bile başvuru sahibinin istihdam hakkı sahibi olup olmadığını tespit etme görevi, Terörle Mücadele Kanunu Kapsamında Kamu Kurum Ve Kuruluşlarında İstihdam Edilecekler Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre oluşturulacak hak sahibi tespit komisyonlarına ait olduğundan, davacının 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun Ek 1. maddesi uyarınca istihdam edilme istemle başvurusu üzerine, yetkili hak sahibi tespit komisyonunca, başvuruya esas konunun Kanun kapsamında olup olmadığı ve Kanun kapsamına girdiğinin tespit edilmesi halinde davacının istihdam hakkı sahibi olup olmadığı yönünde bir inceleme ve araştırma yapılıp buna göre bir karar alınarak cevaplandırılması gerekirken, bu konuda yetkisi bulunmayan Diyarbakır Valiliği Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nce başvurunun Şehit Gazi Bilgi Sisteminde davacının abisinin şehit olduğuna ilişkin bilgi bulunmadığı, dolayısıyla Kanun kapsamında olmadığından bahisle reddine ilişkin dava konusu işlemde yetki yönünden hukuka uyarlık, işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında ise sonucu itibariyle hukuki isabetsizlik görülmemiştir.” (GAZİANTEP BİM 3. İDD., 20.04.2017 T., 2017/315 E., 2017/521 K.).

ŞEHİT YAKINLARININ İSTİHDAM HAKKININ KULLANIMI İLE İLGİLİ İHTİLAFLAR

Yönetmeliğin istihdam hakkının kullanımı ile ilgili ihtilafın giderilmesi başlıklı 9. maddesinde ise hak sahipleri arasında ihtilafın ortaya çıkması durumunda, istihdam hakkının kim tarafından kullanacağına karar vermek üzere uyuşmazlık komisyonu kurulacağı düzenlenmiştir. Şehit yakınlarının istihdam hakkı bakımından uyuşmazlık komisyonu, hak sahiplerinden en az birinin veya hak sahibi tespit komisyonunun başvurusu üzerine toplanır. Uyuşmazlık komisyonu, anne ile babanın, çocukların, kardeşlerin kendi aralarında çıkan ihtilaflar açısından yetkilidir.

UYUŞMAZLIK KOMİSYONU KARAR VERİRKEN NELERİ DİKKATE ALIR?

Uyuşmazlık komisyonu, şehit yakınlarının istihdam hakkı bakımından istihdam talebinde bulunan hak sahipleri arasında bu hakkı kimin kullanacağına karar verirken çeşitli hususları göz önünde bulundurur. Bunlara, ilgililerin mal varlığı, diğer aile fertlerini geçindirebilme durumu, öğrenim durumu, yaş ve adli sicil kaydı örnek verilebilir. Uyuşmazlık komisyonu bu hususları değerlendirir ve oy çokluğu ile karar verir.

UYUŞMAZLIK KOMİSYONU KARARINA İTİRAZ

Şehit yakınlarının istihdam hakkı ile ilgili uyuşmazlık komisyonu kararı istihdam talebinde bulunan hak sahiplerine en geç otuz gün içerisinde tebliğ edilir. Hak sahipleri tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içerisinde uyuşmazlık komisyon kararına yazılı olarak itiraz edebilirler. İtiraz edilmediği takdirde karar kesinleşir. İtiraz halinde, uyuşmazlık komisyonu itirazı otuz gün içinde karara bağlar. Kesinleşen uyuşmazlık komisyonu kararı Bakanlığa gönderilir. Bakanlığa gelen kararın mevzuata aykırı olduğunun belirlenmesi halinde, gerekçesi açıklanarak kararın düzeltilmesi istenilir. Bakanlıkça belirtilen gerekçeyi ortadan kaldıracak yeni bir bilgi ve belge bulunmadığı takdirde, uyuşmazlık komisyonu kararını düzelterek Bakanlığa gönderir.

UYUŞMAZLIK KOMİSYONU KARARININ İPTALİ

Şehit yakınlarının istihdam hakkı ile ilgili uyuşmazlık komisyonuna verilen yetkilerin komisyon tarafından kullanılmaması veya komisyon üyelerinin eksik olduğu toplantıda karar alınması durumunda yetki yönünden hukuka aykırılık oluşur. Bu durumda Şehit Yakınları Avukatı tarafından söz konusu hatalı işlemin iptali için dava açılabilir.

“Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, Terörle Mücadele Kanunu Kapsamında Kamu Kurum ve Kuruluşlarında İstihdam Edilecekler Hakkındaki Yönetmeliğin 9. maddesi kapsamında şehit yakını istihdam hakkını kullanma talebi ile davalı idareye yaptığı 12.02.2015 günlü başvurusunun ”aylık ortalama gelirinin uyuşmazlığa düştüğü kardeşlerine kıyasen daha kötü düzeyde olduğundan” bahisle 25.03.2015 gün ve 3196 sayılı kararla kabulüne karar verildiği, kardeşlerin itirazı üzerine yeniden yapılan değerlendirme sonucu 08.07.2015 gün ve 7463 sayılı kararla davacı başvurusunun tekrar kabulüne karar verildiği, daha sonra yapılan inceleme sonucu davacının hırsızlık suçundan mahkumiyeti bulunduğundan ve anılan mahkumiyetin memuriyete engel teşkil ettiğinden bahisle 26.02.2016 günlü, 2612 sayılı uyuşmazlık komisyonu kararı ile davacının daha önce olumlu görülen istihdam talebinin reddine karar verildiği, bu karara davacı tarafından yapılan itirazın il müdürü adına imzalanan 31.03.2016 günlü, 3923 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü işlemiyle hırsızlık suçunun devlet memurluğuna engel teşkil ettiği gerekçesiyle reddedilmesi üzerine anılan işlemin iptali istemiyle istinaf başvurusuna konu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İdare hukukunun temel prensiplerinden biri olan yetki ve usulde paralellik ilkesi uyarınca, yasada aksine bir düzenleme bulunmadıkça, bir işlemin tesisinde uygulanan yetki ve usul koşullarının aynı işlemin geri alınması ve kaldırılması işlemlerinde de aynen uygulanması zorunludur.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, 3713 sayılı Kanun’un Ek 1.maddesi kapsamında yer alan ve terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle yaralanan veya hayatını kaybedenlerin kendileri veya yakınlarının aynı madde kapsamında kamuda istihdam olanağından yararlandırılmaları istemiyle yapacakları başvuru üzerine, Valilikler nezdinde oluşturulan hak sahibi tespit komisyonlarının, başvuruya esas konunun Kanun kapsamında olup olmadığını tespit ederek buna ilişkin durum belgesi düzenlemek ve durum belgesi ile Kanun kapsamına girdiği tespit edilen başvuru dosyalarındaki başvuru sahiplerinin istihdam hakkı sahibi olup olmadığını tespit ederek istihdam hak sahipliği belgesi düzenlemekle görevli olduğu, hak sahipleri arasında ihtilaf çıkması durumunda ise bu ihtilafın yine Valilikler nezdinde oluşturulan uyuşmazlık komisyonu tarafından giderileceği ve ihtilaf halinde istihdam hakkının kim tarafından kullanılacağına uyuşmazlık komisyonu tarafından karar verileceği, uyuşmazlık komisyonlarının istihdam hakkını kullanma/kullanmama konusunda verecekleri kararlara karşı hak sahiplerinin 30 gün içinde itiraz hakkı bulunduğu, hak sahiplerinin uyuşmazlık komisyonu kararına itiraz etmesi halinde bu itirazın da yine uyuşmazlık komisyonu tarafından karara bağlanacağı anlaşılmakta olup, söz konusu komisyonların başvuru sahibinden ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından başvuru konusu ile ilgili her türlü bilgi ve belgeyi temin etme yetkisinin bulunduğu açıktır.

Olayda, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun Ek 1. maddesi uyarınca istihdam talep başvuruları üzerine, başvuruya esas konunun Kanun kapsamına girip girmediği veya girse bile başvuru sahibinin istihdam hakkı sahibi olup olmadığını tespit etme görevi, Terörle Mücadele Kanunu Kapsamında Kamu Kurum Ve Kuruluşlarında İstihdam Edilecekler Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre oluşturulacak hak sahibi tespit komisyonlarına, hak sahipleri arasında çıkacak ihtilafları giderme ve istihdam hakkını hangi sahibini kullanacağını tespit etme ve bu hususta alınan kararlara karşı hak sahipleri tarafından yapılan itirazları sonuçlandırma görevi ise aynı Yönetmelik hükümlerine göre oluşturalacak uyuşmazlık komisyonlarına ait olduğundan, davacının 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun Ek 1. maddesi uyarınca istihdam edilme istemli başvurusu sonrası kardeşleri ile arasında çıkan ihtilaf üzerine, hırsızlık suçundan mahkum olmuş olması nedeniyle istihdam hakkından yararlanma talebinin reddi yönünde alınan karara karşı davacı tarafından yapılan itirazın, yetkili uyuşmazlık komisyonunca karara bağlanması gerekirken, bu konuda yetkisi bulunmayan Diyarbakır Valiliği Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nce reddine ilişkin dava konusu işlemde yetki yönünden hukuka uyarlık görülmemiştir.” (GAZİANTEP BİM 3. İDD., 20.04.2017 T., 2017/438 E., 2017/524 K.).

ŞEHİT YAKINLARINA TANINAN KADRO VE POZİZYONLARIN BOŞALMASI

Şehit yakınlarının istihdam hakkı kapsamında ihdas edilen kadro ve pozisyonlar herhangi bir şekilde boşalabilir. Ataması yapılan kişinin ölmesi, istifa edilmesi veya görevden uzaklaştırılması söz konusu kadroların boşalmasına sebebiyet verebilir. Bu durumda kadro ve pozisyonlar başka bir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır ve şehidin diğer yakınları bu kadrolara atanamazlar.

“Dosyanın incelenmesinden; davacının erkek kardeşi K4’ın geçici köy korucusu olarak görev yapmakta iken şehit olduğu, 3713 sayılı Yasa’dan kaynaklanan 1. istihdam hakkının şehidin oğlu K5 tarafından kullanıldığı, 2. istihdam hakkının ise şehidin ve aynı zamanda davacının kardeşi olan K6 tarafından kullanıldığı ve K6’ın Maliye Bakanlığı emrine hizmetli olarak atamasının yapıldığı, K6’ın görevi devam ederken vefat etmesi üzerine davacı tarafından yapılan 28.07.2021 tarihli başvuru ile istihdam hakkından kendisinin faydalandırılması istemiyle yapılan başvurunun dava konusu 17.09.2021 tarihli işlem ile reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

3713 sayılı Kanun’un Ek-1. maddesi ile Yasa kapsamında istihdam hakkından yararlanma şartları ayrıntılı olarak düzenlenmiş ve istihdam hakkından yararlanacak olanlar tahdidi olarak sayılmış bulunmaktadır. Anılan maddenin sondan ikinci fıkrasında 2016 yılında 6704 sayılı Kanun’un 12. maddesi ile değişikliğe gidilmiş olup, anılan değişiklik ile yeniden düzenlenen 3. cümlede; hak sahiplerinin kamu kurum ve kuruluşlarına kura sonucu yapılacak atamalarda atama teklifinin yapılması ile birlikte diğer kanunlardaki hükümlere bakılmaksızın ve başka bir işleme gerek kalmaksızın atama teklifi yapılan kamu kurum ve kuruluşlarına kadro ve pozisyonlar ihdas, tahsis ve vize edilmiş ve mevzuatı uyarınca düzenlenen ilgili cetvel ve bölümlere eklenmiş sayılacağı hükme bağlandıktan sonra; bu şekilde ihdas edilen kadro ve pozisyonların, herhangi bir şekilde boşalması hâlinde başka bir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.

2016 yılında 6704 sayılı Kanun’un 12. maddesi ile yapılan değişiklik sonrasında, 3713 sayılı Yasa kapsamında gerçekleştirilen istihdam nedeniyle ihdas edilmiş sayılan kadroların herhangi bir sebeple boşalması halinde başka bir işleme gerek kalmaksızın iptal edileceği, dolayısıyla anılan değişiklik sonrasında 3713 sayılı Yasa’nın Ek-1. maddesi ile tanınan istihdam hakkının bir kere kullanılmakla tükenen bir hak niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.

Bu durumda, davacının erkek kardeşi olan K4’ın geçici köy korucusu olarak görev yapmakta iken şehit olması nedeniyle 3713 sayılı Yasa’dan kaynaklanan 2. istihdam hakkının şehidin ve aynı zamanda davacının kardeşi olan K6 tarafından kullanılmış olması, K6’ın Maliye Bakanlığı emrine hizmetli olarak görev yapmaktayken vefat etmesi nedeniyle 2. istihdam hakkına ilişkin kadro ve pozisyonun, boşalması nedeniyle yukarıda hükmüne yer verilen ve işlem tarihinde yürürlükte bulunan 3713 sayılı Kanun’un Ek-1. maddesinin sondan ikinci fıkrasının üçüncü cümlesi gereğince başka bir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş olması nedeniyle, davacının istihdam hakkını kullanan kardeşinin vefatı nedeniyle boşalan kadro ve pozisyona atanma talebinin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.” (ANKARA BİM 11. İDD. 06.03.2024 T., 2022/3979 E., 2024/740 K.).

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir